Koru Hastaneleri Dergisi
Cerrahi robot, tamamen cerrah tarafından bilgisayar destekli kontrol edilen ve uygulanacak cerrahi işlemin performansını arttırmaya yarayan tıbbi cihazdır. Bu cihazlarla yapılan ameliyatlara robot destekli ameliyatlar veya genel olarak robotik cerrahi denilmektedir. da Vinci Cerrahi Sistemi’nin genel laparoskopik cerrahi için kullanımına FDA tarafından 2000 yılında onay verilmiştir. Bu tarihten itibaren robotik cerrahi hızla yayılım göstermiş ve günümüze kadar 3 milyondan fazla insan bu yöntemle ameliyat edilmişlerdir. Robotik cerrahi ameliyatları da Vinci Cerrahi Sistemi’ne sahip hastanelerde, robotik konsol cerrahı sertifikasına sahip cerrahlar tarafından yapılmaktadır.
Günümüzün önemli bir sağlık problemi olan obezite’nin cerrahi tedavisinde robotik cerrahi son yıllarda sıklıkla uygulanan bir işlemdir. 1997 yılında ilk kez Brüksel’de Dr. Cadiere ve arkadaşlarının uyguladıkları ilk safra kesesi ameliyatı sonrası, da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi cerrahi alanında bir çığır açmıştır. 1999 yılında yine aynı ekip tarafından ilk robotik obezite ameliyatının uygulanmasından sonra, sleeve gastrektomi, gastrik bypass, duodenal switch gibi standart laparoskopik obezite ameliyatlar, robotik yöntemlerle tüm dünyada yapılmaya başlanmıştır. Bu ameliyatlar arasında özellikle robotik gastrik bypass yöntemi, robotik cerrahinin daha yoğun uğraş alanıdır. Ayrıca revizyonel dediğimiz ilk obezite ameliyatının yanlış yapıldığı ya da yetersiz kaldığı hastalarda, ikinci düzeltici obezite ameliyatları da robotik yöntemlerle yapılır hale gelmiştir.
Gastrik bypass ameliyatı etkin, güvenli ve sürdürülebilir bir prosedür olup, IFSO (Obezite ve Metabolik Hastalıklar Cerrahisi Uluslararası Federasyonu), ASMBS (Amerikan Metabolik ve Bariatrik Cerrahi Derneği) ve NIH (Ulusal Sağlık Enstitüleri) tarafından altın standart bir işlem olarak tanımlanmıştır. Ancak laparoskopik gastrik bypass ileri düzeyde laparoskopik beceri isteyen ve zorluk derecesi kapalı ameliyatlar arasında üst seviyede olan bir işlemdir. Ülkemizde uygulanan obezite ameliyatlarının büyük bir kısmını laparoskopik sleeve gastrektomi oluşturmasının önemli bir nedeni laparoskopik gastrik bypass cerrahisinin zorluğudur.
Robotik cerrahinin sunmuş olduğu 3-boyutlu, yüksek çözünürlüklü kamera sistemi ve bilek kontrollü, ergonomik robotik kollar sayesinde uygulan robotik gastrik bypass sonuçları dikkat çekicidir. Son zamanlardaki robotik teknolojideki ilerlemeler özellikle robotik uygulanabilen otomatik zımba makineleri, obezite cerrahisinde robotik yöntemi laparoskopiye karşı önemli bir opsiyon konumuna taşımıştır. Klasik laparoskopik cerrahi’nin uygulamadaki zorlukları derinlik hissinin kaybolması, el-göz koordinasyon kaybı ve sezgisel hareket kaybıdır. Bu zorluklar obezite alanında gastrik bypass ve duodenal switch gibi ileri laparoskopik cerrahilerde daha ön plana çıkmaktadır. Robotik cerrahide kullanmakta olduğumuz robotik kollar, bilek kontrollü, ergonomik ve titremeyi ortadan kaldırmakta, cerraha hareket özgürlüğü sağlamaktadır. 3-boyutlu robotik kamerada derinlik hissi kaybını önler ve büyütme kapasitesi daha iyi olup, cerraha ellerinin hastanın vücudunun içerisinde duygusu uyandırır. Laparoskopik cerrahi hasta başında ayakta direkt monitöre bakılarak yapılırken, robotik cerrahi hastadan ayrı bir yerdeki konsolda oturarak daha konforlu bir şekilde uygulanmaktadır.
Robotik cerrahi’de kulllanmış olduğumuz kesiler küçük olduğu için hastalarda ameliyat sonrası ağrı ve enfeksiyon riski açık ameliyatlara göre daha az olmaktadır. Kozmetik açıdan sonuçları daha iyi olup, uzun dönemde karın içi yapışıklık ve yara yeri fıtığı olma olasılığı son derece azdır. Hastaların hastanede kalma süreleri, normal fiziksel aktivitelerine dönme süreleri daha kısa olmaktadır. Laparoskopik cerrahi ile kıyasladığımızda ameliyattaki kan kaybı miktarı robotik cerrahilerde daha az görülmektedir.